top of page

Boş arama ile 134 sonuç bulundu

  • Toplu Taşımada GTFS Tabanlı Veri Yönetiminin Önemi

    Toplu taşıma sistemleri, şehirlerin ulaşım altyapısının belkemiğini oluşturur. Bu sistemlerin daha verimli, entegre ve kullanıcı dostu hale gelmesi ise ancak doğru veri yönetimiyle mümkündür. Günümüzde birçok şehir ve ulaşım operatörü, verilerini standartlaştırmak ve daha geniş dijital ekosistemlerle entegre edebilmek için GTFS (General Transit Feed Specification) tabanlı veri yönetimini tercih ediyor. Peki, GTFS neden bu kadar önemli ve toplu taşımada hangi avantajları sağlıyor? GTFS Nedir ve Neden Önemlidir? GTFS, toplu taşıma verilerini herkesin anlayabileceği ortak bir formata dönüştüren küresel bir standarttır. Hat bilgileri, durak konumları, sefer saatleri ve ücret tarifeleri gibi temel bilgiler, GTFS formatında sunulur. Bu da şehirlerin, ulaşım uygulamalarının ve dijital harita servislerinin bu verileri kolayca okuyup kullanabilmesini sağlar. Örneğin: Şeffaf Bilgi Akışı:  Yolcular, anlık ve doğru toplu taşıma bilgilerine ulaşarak yolculuklarını daha iyi planlayabilir. Veri Paylaşımı:  Belediyeler, operatörler ve harita servisleri arasında veri uyumu sağlanır. Böylece farklı platformlarda tutarlı bilgi sunulmuş olur. Analiz ve Planlama Kolaylığı:  GTFS verileri, taşıma ağlarının performansını analiz etmek, yeni hat planlamaları yapmak ve hizmet kalitesini artırmak için kullanılır. GTFS Tabanlı Veri Yönetimi Nasıl Kullanılır? Güncel ve Doğru Bilgi Sağlama:  Hat, güzergah ve sefer saatlerindeki değişiklikler anlık olarak GTFS veri setine yansıtılır. Bu sayede, yolcular her zaman güncel bilgilerle seyahat eder. Entegrasyon Kolaylığı:  Harita servisleri, mobil uygulamalar ve akıllı durak ekranları gibi dijital platformlar, GTFS formatındaki verileri doğrudan kullanabilir. Bu da farklı sistemler arasında uyumu sağlar. Performans ve Talep Analizi:  Yolcu hareketlilik verileri, durak bazlı yolcu sayıları ve hat bazlı doluluk oranları GTFS üzerinden analiz edilerek, hat optimizasyonu ve kapasite planlaması yapılır. Cermoni ile GTFS Tabanlı Veri Yönetimi Cermoni, toplu taşıma verilerinin GTFS formatında oluşturulması, güncellenmesi ve analiz edilmesi süreçlerini uçtan uca yönetir. Operatörler, hat ve sefer bilgilerini Cermoni üzerinden kolayca güncelleyebilir ve bu veriler anında GTFS formatına dönüştürülerek harita servislerine ve mobil uygulamalara aktarılır. Cermoni’nin sunduğu veri analiz araçları sayesinde, yalnızca mevcut durum değil, geçmiş performans verileri de analiz edilerek iyileştirme fırsatları tespit edilir. Bu bütüncül yaklaşım, hem şehirlerin hem de yolcuların daha verimli ve entegre bir toplu taşıma deneyimi yaşamasını sağlar. Sonuç GTFS tabanlı veri yönetimi, modern toplu taşıma sistemlerinin vazgeçilmez bir parçasıdır. Hem operatörlerin hem de yolcuların ihtiyacını karşılayan bu yapı, veri tabanlı karar alma süreçlerini güçlendirir ve şehirlerin ulaşım altyapısını geleceğe hazır hale getirir. Cermoni’nin yenilikçi GTFS çözümleriyle toplu taşıma verilerinizi standartlaştırabilir, analiz edebilir ve dijital ekosistemle entegre hale getirebilirsiniz. Şimdi harekete geçme zamanı!

  • Cermoni Avrupa’nın En Büyük Mobilite Ağı EIT Urban Mobility Tarafından Ayın İnovasyonu Seçildi

    İtalya Modena’da Cermoni ile Toplu Taşıma Optimizasyonu 📆 Problemler 💪 Vignola, İtalya 'nın Modena bölgesi nde yer alan küçük bir şehirdir ve çevredeki alanlara iyi bir şekilde bağlantı sunmaktadır. Şehir içi otobüs hatları ve komşu kasabalara hizmet veren rotalar dahil olmak üzere bir toplu taşıma ağına sahiptir. Başlıca problem neydi? İtalya'nın çeşitli bölgelerinde, Vignola ve Modena dahil olmak üzere uygulanan 30 km/s hız sınırı, toplu taşıma araçlarını da etkilemekteydi. Bu düzenleme değişikliği nedeniyle Vignola, hizmet seviyelerinden ödün vermeden toplu taşıma programlarını talebe göre uyarlamak zorundaydı. Şehir, toplu taşıma planlamasını bu tür düzenleyici değişikliklere karşı daha dayanıklı hale getirmek için araç sayısı, kat edilen kilometre, sıklık, hizmet seviyeleri, sürücü ve araç planlaması, maliyetler ve diğer unsurlar üzerindeki etkileri değerlendirmeyi hedefliyordu. 🚍 İtalya'nın Modena bölgesindeki Vignola gibi küçük bir şehir, yeni düzenlemelerle başa çıkarken toplu taşıma verimliliğini nasıl artırabilir? Sunulan Çözümler ✨ Bu zorluğun üstesinden gelmek için şehirde senaryo tabanlı, veri odaklı bir toplu taşıma (PT) karar destek sistemi uygulandı. Yeni hız limitlerine uyum sağlamak ve talebi karşılamak için Cermoni kullanılarak optimize edilmiş araç ve sürücü planlaması otomatik olarak oluşturuldu. Belediye ayrıca kaynaklarını daha verimli kullanmayı ve hizmet kalitesini artırmayı hedeflemekteydi. Amaç, daha az araç ve daha düşük maliyetle toplu taşıma hizmetlerini iyileştirmek , aynı zamanda yüksek hizmet standartlarını koruyarak yeni düzenlemelere uyum sağlamak ve çevresel etkiyi azaltmaktı. 🌍 Çalışma kapsamında, Vignola hareket merkezine ait 13 hattın zaman çizelgeleri Cermoni'ye aktarılmış ve hat uzunluğu, araç türü ve ortalama seyahat süresi gibi standart zaman çizelgesi bilgileri kullanılarak ayrıntılı bir analiz yapıldı. Cermoni'nin planlama özelliği kullanılarak, zaman çizelgesine uygun şekilde araç ve sürücü atamaları gerçekleştirildi. 🚌 Pilot projelerden biri, farklı büyüklükteki şehirlerin toplu taşıma planlama süreçlerini uygun maliyetli bir şekilde dijitalleştirip optimize edebileceğini göstermeyi amaçlamaktaydı. Çözüm, Vignola gibi küçük şehirlerin bile bu veri odaklı, yenilikçi toplu taşıma planlama sistemini uygulayarak araçlar ve sürücüler gibi kaynakları daha verimli kullanabileceğini göstermektedir. 👨‍✈️ Nasıl bir etki yarattık?   🚀💫 Başlangıç olarak şehir, toplu taşıma planlaması için değişken koşullara uyum sağlayabilecek, senaryoya dayalı ve veri odaklı bir karar destek sistemine sahip olmuştur. Bu sistem, talepteki değişiklikler, festival sezonları, üniversite dönemleri veya bu projede ele alındığı gibi saatte 30 km hız sınırı gibi düzenleyici değişiklikler gibi farklı koşullara karşı planlama süreçlerini daha dayanıklı hale getirmektedir. Cermoni ile Vignola’nın toplu taşıma sistemi önemli iyileştirmeler elde etmiştir. Önceki tarifeye kıyasla araç sayısı 26’dan 24’e, sürücü sayısı ise 31’den 28’e düşürülmüştür. Bu sayede tarife daha sürdürülebilir hale gelmiştir. Ayrıca toplam kilometre ve araç başına düşen sefer sayısında %8,3’lük bir azalma sağlanmış ve karbon emisyonları azaltılmıştır. 😎👌🔥 Bu değişiklikler çevresel etkiyi en aza indirirken hizmet kalitesini artırmıştır. Aynı zamanda sürücü sayısındaki azalma operasyonel süreçleri kolaylaştırmıştır. Bu yenilikçi yaklaşımlar, Vignola’da daha verimli, maliyet açısından etkili ve daha düşük emisyonlu bir toplu taşıma sisteminin yolunu açmıştır. 💰👜 Çıkarılan Dersler ✍💯 Toplu Taşıma Planlamasında Düzenlemelerin Entegrasyonu Saatte 30 km hız sınırı düzenlemesinin toplu taşıma planlamasına başarılı bir şekilde entegre edilmesi, toplu taşıma operasyonlarında uyum sağlama becerisini gerektirir. Erken koordinasyon ve dinamik planlama, bu tür düzenlemelerin operasyonel süreçlerde daha sorunsuz uygulanmasını sağlar. Veri Odaklı Karar Alma Cermoni’nin optimizasyon için verileri kullanması, dirençli ve sürdürülebilir toplu taşıma için yenilikçi, veri odaklı planlama araçlarının önemini kanıtladı. Güvenilir ve güncel veri kaynaklarının, karar verme süreçlerini önemli ölçüde geliştirdiği ve karar destek araçlarının bu verilerden içgörüler sağlayarak karar alıcılara rehberlik ettiği gösterildi. Toplum Etkisi ve İhtiyaçlarının Dikkate Alınması Pilot çalışma, yerel toplumun ihtiyaçlarını anlamanın, özellikle yeni düzenlemelere uyum sağlama süreçlerinde ne kadar önemli olduğunu vurguladı. Yerel paydaşlarla erken etkileşim, hem toplu taşıma kullanıcıları hem de sistemin genel işleyişi açısından daha sorunsuz geçişler sağladı. Sürekli İzleme ve Ayarlama Pilot uygulama, sürekli izlemenin önemini ortaya koydu. Cermoni’nin dinamik platformu, kullanıcılarıyla yakın diyalog içinde kalarak farklı ihtiyaçları başarıyla karşılayabildi. Cermoni'nin İtalya Vignola'daki etkisini kullanıcısından dinleyin! 👀👂-

  • Parabol, Cermoni Toplu Taşıma Karar Destek Sistemi ile Burulaş’ta toplu taşımayı optimize ediyor!

    Dünyada 12 ülkede, Türkiye’de ise 30’dan fazla şehirde büyük veri ve yapay zeka teknolojileriyle mobilite yönetiminde çözümler sunuyoruz. Toplu taşıma, trafik güvenliği, çok modlu hareketlilik analizleri ve trafik yönetimi alanında geliştirdiğimiz karar destek sistemleriyle şehirlerin ulaşım sorunlarına yenilikçi yaklaşımlar getiriyoruz. Şimdi, Cermoni ile etkimizi Bursa’da daha da büyütüyoruz! Türkiye’nin yerli toplu taşıma karar destek sistemi Cermoni,  şimdi de Burulaş’ta Bursa’nın toplu taşıma planlanması için kullanılıyor.  Cermoni şimdi Bursa’nın sarı otobüsleri için Burulaş’ta! Türkiye’nin yerli toplu taşıma karar destek sistemi Cermoni , artık Burulaş  tarafından Bursa’nın toplu taşıma planlaması için kullanılıyor. Burulaş , Cermoni’nin büyük veriye dayalı çözümleriyle optimize edilmiş sefer çizelgeleri, araç ve sürücü atamaları ve görev çizelgelerini hazırlayacak. Ayrıca, uluslararası veri yönetim standardı GTFS  ile toplu taşıma veri yönetimi güncel ve standart hale getirilecek. Türkiye’nin dördüncü büyük şehri Bursa’da, toplu taşımada dijitalleşme yolunda önemli bir adım olan bu sistemle maliyet etkin ve hizmet seviyesi odaklı bir planlama  mümkün hale gelecek. Yolcu memnuniyeti, verimlilik ve sürdürülebilirlik  ise temel hedeflerimiz arasında. Cermoni ile Bursa’da Sürdürülebilir ve Yenilikçi Toplu Taşıma Çözümü Sürdürülebilir ulaşımı yenilikçi teknolojilerle mümkün hale getiren bir şirket olarak, Cermoni ’yi sadece toplu taşıma planlayıcılarının değil, aynı zamanda yolcuların da fayda sağlayacağı bir çözüm olarak tasarladık. Bursa’da Burulaş ile başlattığımız bu iş birliği , toplu taşıma maliyetlerini azaltarak, enerji verimliliğini artırarak ve çevresel etkileri en aza indirerek sürdürülebilir bir toplu taşıma vizyonuna katkı sağlayacak. Bursa’nın toplu taşıma planlamasına değer katacak olan Cermoni , Burulaş’ın sefer, araç ve sürücü planlamalarını optimize ederek şehirde daha modern ve kullanıcı odaklı bir ulaşım deneyimi sağlayacak. İleri teknolojilerle desteklenen yazılımın temel faydaları: Verimli ve Maliyet Etkin Kaynak Kullanımı:  Araç ve personel yönetim süreçlerinde verimli atama süreçleri Çevre Dostu Hareketlilik:  Talebe uygun optimum planlama ile karbon emisyonlarının azaltılması ve enerji verimliliğinin artırılması Yolcu Hizmet Seviyesinde Artış:  Yolcu taleplerine uygun toplu taşıma hizmetleri Bursa’da Daha İyi Bir Ulaşım İçin Çalışıyoruz Cermoni ile Bursa’da yalnızca toplu taşıma operasyonlarını optimize etmiyoruz, aynı zamanda daha çevre dostu, maliyet etkin ve vatandaş odaklı bir toplu taşıma altyapısının temellerini atıyoruz. Parabol olarak, Bursa’daki yolculuğumuza katkıda bulunan Burulaş’a teşekkür ediyor  ve sürdürülebilir mobilite hedeflerimiz doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürmeye devam ediyoruz.

  • #Cermotalks3: Sokaklar kimin için? Sokaklar çocuklar için dönüşürse...

    "Sokaklar kimin için? Motorlu araç odaklı tasarımı, çocuk ve yaya merkezli anlayışla dönüştüren projeleri ve etkilerini keşfedin!"

  • Toplu Taşımada Veri Temelli Karar Vermenin Önemi

    Toplu taşıma, şehirlerin hem sosyal hem de ekonomik yapısında kritik bir rol oynar. Günümüzde kentleşme, nüfus artışı ve çevresel kaygılar, toplu taşıma sistemlerinin daha verimli, sürdürülebilir ve kullanıcı dostu olmasını zorunlu hale getiriyor. Ancak bu dönüşüm yalnızca doğru kararlarla mümkün olabilir. İşte bu noktada, veri temelli karar verme mekanizmaları devreye giriyor ve toplu taşıma sistemlerinin geleceğini şekillendiriyor. Verinin Gücü: Neden Önemli? Geleneksel yöntemlerle yapılan planlamalar, genellikle geçmiş deneyimlere ya da tahminlere dayanır. Ancak bu yöntemler, hızlı değişen şehir dinamiklerine ayak uydurmakta yetersiz kalabilir. Veri, toplu taşıma sistemleri için yalnızca bir bilgi kaynağı değil, aynı zamanda bir rehberdir. Örneğin:, Yoğunluk Analizleri:  Yolcu sayılarındaki değişiklikleri izlemek, hangi saatlerde daha fazla araca ihtiyaç duyulduğunu anlamak için kritik önem taşır. Kaynak Yönetimi:  Araçların yakıt tüketiminden personel planlamasına kadar tüm süreçlerin optimize edilmesine olanak sağlar. Hizmet Kalitesinin Artırılması:  Yolcu geri bildirimleri ve seyahat verileri, hizmet kalitesindeki aksaklıkları tespit etmek ve iyileştirme yapmak için kullanılabilir. Karar Alma Süreçlerinde Veri Nasıl Kullanılır? 1. Rotaların Optimize Edilmesi: Veriler, bir rotanın ne kadar verimli olduğunu anlamamızı sağlar. Örneğin, yolcu yoğunluğu düşük bölgelerde gereksiz enerji harcamamak için rota değişiklikleri yapılabilir. Aynı zamanda, talebin yüksek olduğu saatlerde ek seferler düzenlemek mümkün olur. 2. Araç ve Sürücü Yönetimi: Veri sayesinde, araçların hangi saatlerde ve hangi güzergahlarda kullanılması gerektiği daha net bir şekilde belirlenir. Bu durum, yalnızca yakıt tüketimini azaltmakla kalmaz, aynı zamanda sürücülerin çalışma saatlerinin daha adil şekilde planlanmasını sağlar. 3. Yolcu Deneyimini İyileştirme: Yolcu geri bildirimleri, seyahat süresi analizleri ve durak bazlı veriler, kullanıcı memnuniyetini artırmak için önemli ipuçları sunar. Daha hızlı, konforlu ve güvenilir bir hizmet sunmak için verilerden yararlanılır. Veri Temelli Karar Vermenin Avantajları Kaynak Verimliliği:  Daha az enerji, daha düşük maliyet. Veri, hangi kaynakların nasıl kullanılması gerektiğini netleştirir. Hızlı ve Doğru Müdahaleler:  Gerçek zamanlı veriler, sorunlara anında çözüm bulmayı kolaylaştırır. Uzun Vadeli Sürdürülebilirlik:  Fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltmak ve çevre dostu ulaşımı artırmak, veri odaklı planlamalarla mümkün hale gelir. Geleceğin Toplu Taşıma Sistemleri İçin Veri Kullanımı Veri temelli karar verme, toplu taşıma sistemlerinin yalnızca bugünün sorunlarını çözmekle kalmaz, aynı zamanda geleceğe yönelik sağlam bir altyapı oluşturur. Örneğin: Elektrikli ve hibrit araçların entegrasyonu, enerji tüketimini optimize etmek için veriye dayanır. Şehirlerin büyüme oranlarına göre toplu taşıma ağlarının genişletilmesi, demografik ve coğrafi verilerle planlanır. Cermoni gibi platformlar, bu süreçlerde karar alıcıların elini güçlendiren çözümler sunar. Gerçekleştirilen analizler, yalnızca planlama süreçlerini hızlandırmakla kalmaz, aynı zamanda daha iyi bir kullanıcı deneyimi için güçlü bir temel oluşturur. Sonuç Veri temelli karar verme, toplu taşımanın geleceğini şekillendiren temel bir araçtır. Daha verimli, sürdürülebilir ve kullanıcı odaklı sistemler inşa etmek için veriye dayalı çözümlerden yararlanmak artık bir tercih değil, bir zorunluluktur. Şehirlerin daha yaşanabilir hale gelmesi için toplu taşıma sistemlerinin modernize edilmesi gerekir ve bu süreçte veri, en değerli rehberdir. Cermoni’nin sunduğu yenilikçi çözümlerle, şehirlerin toplu taşıma sistemlerini optimize etme yolculuğuna katkı sağlamak mümkün. Şimdi harekete geçme zamanı!

  • Toplu Taşımada Veri Neden Değerlidir?

    Günümüz şehirlerinde toplu taşıma, hareketliliğin bel kemiğini oluşturuyor. Günlük iş seyahatlerinden trafik sıkışıklığını azaltmaya kadar şehir yaşamını şekillendiren bu sistemlerin rolü yadsınamaz. Ancak, şehirler büyüdükçe ve ihtiyaçlar çeşitlendikçe toplu taşıma sistemlerinin verimliliği ve sürdürülebilirliği giderek daha fazla bir şeye, yani veriye , bağlı hale geliyor. Veri, etkili bir şekilde toplandığında ve analiz edildiğinde, toplu taşımayı sadece işlevsel olmaktan çıkarıp son derece uyumlu hale getirir. Sistemleri daha akıllı, daha verimli ve yolcu ihtiyaçlarına daha uygun hale getirir. Peki, veriler toplu taşımada neden bu kadar değerli? İşte bu sorunun cevabı: Yolcu Davranışlarını Anlamak Her toplu taşıma sistemi yolcuları etrafında şekillenir. Ancak yolcuların kim olduğunu, nereye gittiklerini ve ne zaman seyahat ettiklerini anlamak o kadar da basit değil. Veri, seyahat alışkanlıkları, yoğun saatler ve popüler rotalar hakkında bilgi sunarak bu boşluğu doldurur. Örneğin, bir şehrin ulaşım otoritesinin, sabah işe gidiş saatlerinde talebin yalnızca merkezi iş bölgeleriyle sınırlı olmadığını, aynı zamanda okulların bulunduğu banliyö bölgelerine de yayıldığını fark ettiğini düşünelim. Doğru verilerle, otobüs veya tren gibi kaynaklar bu yolculara daha iyi hizmet verecek şekilde yeniden yönlendirilebilir veya seferler düzenlenebilir. Bu, hizmet kalitesini artırırken gereksiz maliyetlerden kaçınmayı sağlar. Toplu Taşıma Verimliliği için Rota Optimizasyonu Toplu taşıma sistemleri genellikle düşük kullanım oranına sahip rotalar veya çakışan hizmetler gibi verimsizliklerle karşı karşıya kalır. Veri, kullanım istatistiklerini analiz ederek zayıf performans gösteren rotaları veya aşırı gecikmeleri belirlemeye olanak tanır. Örneğin, başlangıç-bitiş noktaları (origin-destination) analizi, talebi karşılamak için en iyi rotaları belirler. Yolcu yoğunluğunun farklı zamanlarda analiz edilmesi, ekspres hizmetlerin eklenmesi veya rotaların yeniden tasarlanması gerektiğini gösterebilir. Bu, yalnızca operasyonel verimliliği artırmakla kalmaz, aynı zamanda yolcu memnuniyetini de yükseltir. Talebi Tahmin Etmek ve Yanıt Vermek Toplu taşıma genellikle hava durumu, özel etkinlikler veya beklenmedik aksaklıklar gibi dış faktörlerin insafına kalır. Bu zorluklar kontrol edilemez gibi görünse de veri, etkili bir şekilde tahmin ve müdahale için araçlar sunar. Örneğin, geçmiş veriler, konserler veya festivaller sırasında talepteki artışı öngörerek yetkililerin önceden ek hizmetler sağlamasına olanak tanır. Benzer şekilde, hava durumu tahminleri ile geçmiş seyahat verilerinin birleştirilmesi, yolcu sayısındaki değişikliklere göre sefer sıklığının ayarlanmasına yardımcı olabilir. Sürdürülebilir Uygulamalara Katkı Sürdürülebilirliğin öncelik olduğu bir çağda, veri ulaşım otoritelerinin çevresel ayak izlerini en aza indirmelerine olanak tanır. Yakıt tüketimi, emisyonlar ve araç kullanımı gibi veriler izlenerek iyileştirme fırsatları belirlenir. Örneğin, farklı rotalardaki yakıt tüketiminin gerçek zamanlı analizi, elektrikli veya hibrit araçlar için en uygun rotaları belirleyebilir. Ayrıca, bu araçların çevresel faydalarını en üst düzeye çıkarmak için optimal şekilde kullanılması sağlanır. Yolcu Deneyimini İyileştirme Bir yolcu için seyahatin başlangıcından varış noktasına kadar olan süreçte, kolaylık ve güvenilirlik büyük bir öneme sahiptir. Veri, bu beklentileri gerçeğe dönüştürür. Gerçek zamanlı veriyle çalışan uygulamalar, yolculara araçların varış saatleri, alternatif rotalar ve hizmet kesintileri hakkında doğru bilgiler sunar. Bu şeffaflık, güven oluşturur ve toplu taşıma kullanımını teşvik eder. Ayrıca, uygulama üzerinden toplanan geri bildirimler gibi veriler, hizmet tasarımında iyileştirmeleri yönlendiren önemli bir veri kaynağıdır. Doğru Yatırım Kararları Almak Yeni araçlar, ek istasyonlar veya gelişmiş teknolojiler gibi toplu taşıma altyapısına yapılan yatırımlar maliyetlidir ve dikkatli bir değerlendirme gerektirir. Veri odaklı içgörüler, yetkililerin yatırımları gerçek ihtiyaçlara ve uzun vadeli faydalara göre önceliklendirmesine yardımcı olur. Örneğin, yolcu hacmi eğilimleri, gelişmekte olan bir bölgede hafif raylı sistemin devreye alınmasını haklı çıkarabilir. Öte yandan, başka bir bölgede talep düşüşü, altyapı genişleme planlarının yeniden değerlendirilmesini gerektirebilir. Veriyle İş Birliği Toplu taşıma sistemleri tek başına çalışmaz; kentsel planlama, çevre stratejileri ve teknolojik gelişmelerle bağlantılıdır. Veri, farklı paydaşlar arasında iş birliğini teşvik eder. Örneğin, ulaşım otoriteleri verilerini şehir planlamacılarıyla paylaşarak toplu taşımayla daha iyi entegre edilmiş şehirler tasarlayabilir. Benzer şekilde, teknoloji şirketleriyle yapılan ortaklıklar, akıllı biletleme veya otonom araç denemeleri gibi yenilikçi çözümleri mümkün kılar. Cermoni’nin Yaklaşımı Cermoni olarak, toplu taşımada verinin gücünü anlıyoruz. Platformumuz, gelişmiş analizler, rota optimizasyonu ve yerel ihtiyaçlara uygun çözümler sunarak şehirlerin bu gücü kullanmasına yardımcı olur. Veriyi anlamlı içgörülere dönüştürerek daha iyi bir ulaşım deneyimi için akıllı kararlar alınmasını sağlıyoruz. Sonuç Veri, artık toplu taşımada isteğe bağlı bir araç değil, bir gereklilik haline gelmiştir. Yolcu memnuniyetinden operasyonel verimliliğe ve çevresel etkiye kadar sistemin her yönünü iyileştirir. Kentsel zorluklar evrilmeye devam ettikçe, veriyi etkili bir şekilde kullanma yeteneği, toplu taşıma sistemlerinin başarısını tanımlayacaktır. Veriyi benimseyerek, şehirler sadece bugünün zorluklarına yanıt vermekle kalmaz, aynı zamanda geleceğin ihtiyaçlarına da hazır hale gelir.

  • Cermonews #8 | Toplu Taşımada Elektrikli Araç Dönüşümü

    Merhaba 👐🏻 Yeni ayda yeni bir Cermonews sayısı ile bir molanıza eşlik etmeye, çay kahve içerken arkadaş olmaya geldik.☕ Bu sayımızda da son dönemde oldukça gündemde olan  "elektrikli araçlar ın" toplu taşımada kullanımı konusuna değinmek, farklı açılardan incelemek ve güncel bilgileri derleyerek sizlerle paylaşmak istedik.  "Toplu Taşımada Elektrikli Araç Dönüşümü"  başlıklı sayımızda sizi neler bekliyor? Toplu taşımada elektrikli araç dönüşümü Toplu Taşımada Elektrikli Araçların Faydaları ve Önemli Noktalar Cermoni Elektrikli Araç Dönüşümüne Nasıl Katkı Sağlıyor? "Bizden haberler" köşesi Söz verdiğimiz gibi her sayıda Cermoni'nin arkasındaki bir ekip arkadaşımızı tanıttığımız "Mutfaktakiler" bölümü En büyük motivasyonumuz mobilite, sürdürülebilir ulaşım, toplu taşıma vb. konularda sizlerin de katkılarıyla birlikte kaliteli içerikler üreterek paylaşmak, bir araya gelebildiğimiz bir ortam oluşturmak. Fikirlerinizi çok önemsiyoruz, istediğiniz zaman bize yazın. Keyifli okumalar! Toplu Taşımada Elektrikli Araç Dönüşümü 2050 yılına kadar dünya nüfusunun %70'i, yani 6,8 milyar kişi kentsel alanlarda yaşıyor olacak. Bu durumun kentsel hareketlilik talebinin de 2050 yılına kadar %60-70 oranında artmasını sağlayacağı ön görülüyor. Bir yandan da ulaşım sektörü küresel karbon emisyonunun ciddi üreticilerinden biri ve 2030 yılına gelindiğinde bu pay küresel toplamın %40'ına ulaşabilir. (UITP Better Urban Mobility Playbook). Bunlar ve daha paylaşılabilecek birçok veri aslında bize şunu gösteriyor: Alternatif yeni adımlar atılmalı. Bu alternatifler içerisinde toplu taşımada temiz araçlar konusu önemli bir yer ediniyor. Biz de bugün temiz araçlar içerisinde önemli bir paya sahip olan elektrikli araçların toplu taşımadaki kullanımını inceleyeceğiz.  Sürdürülebilir bir toplu taşıma sistemi kurabilmek, net sıfır emisyon hedefleri gibi hedefler için somut adımlar atabilmek, gürültü ve hava kirliliğini azaltmak, enerji verimliliği, daha düşük işletme ve bakım maliyeti gibi konulardan dolayı toplu ulaşımda elektrikli araç dönüşümü gerçekleşmeye ve teşvik ve düzenlemelerle de desteklenmeye başlamıştır.  Avrupa Komisyonu Temiz Araçlar Direktifi,  kamu alım ihalelerinde temiz mobilite çözümlerini teşvik ederek düşük ve sıfır emisyonlu araçlara olan talebi ve bu araçların daha fazla yaygınlaştırılmasını desteklemektedir. Örneğin, 2021-2026 yılları arasında yapılan kamu ihale süreçlerinde yeni alınan otobüslerin %22,5'inin sıfır emisyonlu olması gerekmektedir.  ABD'nin birçok eyaleti ve Kanada,  2030 itibarıyla temiz otobüs pazarını destekleme taahhütleri vermiştir. Kaliforniya gibi bazı eyaletler, 2029 itibarıyla tüm yeni otobüs alımlarında sıfır emisyon hedefi koymuştur.  Çin  merkezi hükümet ve yerel yönetimlerin destekleriyle toplu taşımada elektrikli araç dönüşümünde lider konumdayken aynı zamanda temiz araç dönüşümünü bazı şehirlerinde hidrojenli araçlara geçerek de desteklemektedir.  Türkiye:  Ülkemizde de birçok şehrimizde hem raylı sistemlerde hem de otobüs filolarında elektrikli araçlar test edilmekte ve aktif olarak kullanımı artırılmaktadır. Uluslararası pazarda rekabet edebilen yerli üreticilerin artmasıyla da bu dönüşümün önümüzdeki dönemde yaygınlaşacağı öngörülmektedir. Aynı zamanda 11. Kalkınma Planında yurt içinde üretilen elektrikli otobüslerin şehir içi/dışı taşımacılıkta kullanımının yaygınlaştırılmasına dönük destek ve düzenlemeler yapılması öngörülmüştür. Ayrıca Türkiye'nin de imzaladığı Paris Anlaşması çerçevesinde 2053 yılına kadar net sıfır karbon emisyonu hedefi doğrultusunda, elektrikli otobüslerin kullanımı yaygınlaştırılamasına yönelik enerji altyapı ve teknolojileri ihtiyaçların araç konsetplerine göre belirleneceği ifade edilmiştir. Pazar nasıl büyüyor?  Özellikle şehir içi otobüslerde nispeten sabit sürüş düzenleri ve daha düşük günlük seyahat mesafeleri sayesinde elektrifikasyon için güçlü bir potansiyele sahip ve elektrikli otobüs satışlarındaki büyümeye öncülük ediyor. Uluslararası Enerji Örgütü'nün Küresel Elektrikli Araç 2024 Raporu'na göre Avrupa Birliği'nde, bataryalı elektrikli araçlar 2023 yılında şehir içi otobüs satışlarının %43'ünü oluşturarak şehir içi otobüs satışlarının %100'ünün sıfır emisyonlu olması yönündeki önerilen hedefe doğru net bir ilerleme göstermiştir. Pazar tahminleri, 2030 yılında tüm yeni otobüs satışlarının %75'inin elektrikli olacağını ve elektrikli otobüslerin toplam otobüs pazarının yaklaşık %50'sini oluşturacağını öngörmektedir.  Elektrikli araç dönüşümünde sistem yaklaşımı Toplu taşımada elektrikli araç dönüşümü araç tedariğinin ötesine geçen ve çok sayıda bileşen ve paydaşı içeren bir sistem yaklaşımı gerektirmektedir. Strateji, şarj altyapısı, operasyon, araç, fonlama ve paydaşlar (araç üreticisi, toplu taşıma operatör ve otoriteleri, şarj istasyon üreticileri, vb.) bu yaklaşımın temel taşlarını oluşturmaktadır. Toplu Taşımada Elektrikli Araçların Faydaları ve Önemli Noktalar Toplu taşıma sistemlerinde çevre dostu çözümler arayışı, şehirlerde sürdürülebilirliği sağlama çabalarıyla birleşmektedir. Elektrikli araçlar, karbon emisyonlarını azaltma, hava kalitesini iyileştirme ve enerji verimliliği sağlama potansiyeliyle dikkat çekmektedir.  Elektrikli otobüsler ve diğer elektrikli toplu taşıma araçları, çevreye olan katkılarıyla ön plana çıkmaktadır. Fosil yakıt kullanan araçların yerine geçen elektrikli araçlar, karbon emisyonlarını azaltarak şehirlerdeki karbon ayak izini düşürme potansiyeline sahip. Örneğin,  Bloomberg New Energy Finance’in  raporuna göre her bir elektrikli otobüs, yılda yaklaşık  135 ton CO₂ emisyonunu engelleyebilir ; bu da binlerce ağacın sağladığı yıllık emisyon azaltımına eşdeğerdir.  Elektrikli motorların içten yanmalı motorlara kıyasla daha verimli çalışması, enerji tasarrufunu artırırken sürdürülebilir enerji kaynaklarının kullanımına da katkı sağlıyor. Aynı zamanda sessiz çalışma özellikleri sayesinde şehir gürültüsünü azaltarak yolculara daha konforlu bir ulaşım deneyimi sunuyor. Önemli noktalar Toplu taşımada elektrikli araç dönüşümünde bazı önemli noktalar ve dikkat edilecek konular ön plana çıkmaktadır. Başlangıç maliyetleri ve şarj altyapısı gereksinimleri:  Başlangıçta ilk yatırım maliyetlerinin yüksek olabilmesine rağmen sonrasında bakım ve enerji tüketim maliyetleri düşük olarak gözlemlenmektedir. Operasyonel gereksinimler:  Menzil ve şarj süresi gibi parametrelerin düşünülerek rota özellikleri, şarj stratejileri ve batarya kapasitesinin optimize edilmesi önemlidir. Yeni teknoloji:  Farklı şehirlerde farklı gereksinimlerle yeni teknolojinin nasıl adapte olacağı karar vericiler için yeni bir konu olarak gündemdedir. İklim koşulları, şehrin topografyası gibi faktörlerin batarya performansını nasıl etkilediğinin test edilmesi için pilot projeler önerilmektedir. Cermoni Elektrikli Araç Dönüşümüne Nasıl Katkı Sağlıyor? Cermoni, elektrikli araçların toplu taşıma sistemlerine entegre edilmesi ve yönetimi için kapsamlı bir destek sağlar. Elektrikli araçların çalışma prensipleri, diğer araçlardan farklı olduğu için şarj süreleri, menzil sınırları ve şarj istasyonlarına erişim gibi parametreler, rota ve zamanlama planlamasında kritik rol oynar.  Bu anlamda Cermoni’nin en önemli katkısı, bu araçların sınırlı menzil ve şarj süreleri gibi operasyonel kısıtlarını etkin bir şekilde yöneterek, kesintisiz ve verimli bir toplu taşıma hizmeti sağlamaktır.  Cermoni her araç tipi için planlama önerileriyle toplu taşıma sistemlerinde “ ölü kilometre ” olarak bilinen verimsiz mesafeleri azaltır. Bunun yanında elektrikli araçların operasyonel döngülerini optimize ederek elektrikli araçlar için özel olarak geliştirilmiş  rota ,  şarj istasyonu   ve zaman planlaması,  araçların maksimum kapasitede ve optimum verimlilikle kullanılmasını sağlar.  Bizden Haberler  📰 IRF Dünya Kongresi 2024’teydik 🌐 Ekibimizden  Mehmet Can GÜVEN  , İstanbul’da düzenlenen International Road Federation (IRF) Dünya Kongresi 2024’te Parabol’ü temsilen konuşmacı olarak yer aldı.  İzmir’de yürüttüğümüz Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Planı (SKUp) çalışmaları kapsamında, bisiklet paylaşım sistemlerinin toplu taşıma ile entegrasyonuna odaklanan bu oturumda; ilk ve son kilometre probleminin çözülmesi, özel araç kullanımının azaltılması ve toplu taşımanın sürdürülebilir şehirler için nasıl güçlendirilebileceği üzerine bilgi ve deneyimler paylaşıldı. Cermoni iyi uygulama örneği olarak Avrupa'nın En Büyük Mobilite Ağı EIT Urban Mobility Marketplace'de!  Cermoni Avrupa'nın en büyük mobilite ağı  EIT Urban Mobility  'nin Mobility Innovation Marketplace platformunda iyi uygulama" örneği olarak yerini aldı. Cermoni ile İtalya Modena'da 30 km/s hız sınırı yasal düzenlemesine hem sürücü ve araçtan tasarruf etttirp hem de toplu taşıma planlamalarını nasıl adapte ettik merak ediyorsanız içeriğe  linkten  ulaşabilirsiniz. Whatsapp Kanalımız Açıldı!  Sizlerle toplu taşıma ve mobilite alanındaki yenilikleri paylaşmayı her zaman önemsiyoruz. Bu doğrultuda en güncel gelişmeleri artık WhatsApp kanalımızda bulabilirsiniz! 🚍 Kanalımızda sürdürülebilir ulaşım teknolojilerinden Parabol’ün en son haberlerine, mobilite çözümleri üzerine ipuçlarına ve takipçilere özel sürpriz içeriklere kadar birçok farklı konuda içerik sunuyoruz.  Daha fazlasını öğrenmek ve kanalımıza katılmak için aşağıya tıklayabilirsiniz! Kanala Katılmak İçin Tıklayın! Mutfaktakiler  Her sayıda sizi bir ekip arkadaşımızla bir araya getirmeye ve toplu taşımadaki yenilikçi çalışmaların arkasındaki uzmanlarla tanıştırmaya devam ediyoruz. Bu sayımızda Cermoni'nin ön yüz geliştiricilerinden biri olan ekip arkadaşımız  Burcu Aykan  ile birlikteyiz. "Cermoni’nin ön yüz geliştiricilerinden biri olarak, toplu taşıma çözümlerimizin kullanıcı dostu ve etkili olması için çalışıyorum. Parabol ekibinde, veri odaklı karar destek sistemleri geliştirerek şehirlerin daha akıllı ve verimli ulaşım çözümlerine sahip olmasına katkı sağlıyoruz. Kullanıcı deneyimini en üst düzeye çıkarmak ve toplu taşıma yönetimini daha erişilebilir kılmak için arayüzlerde sade, etkili ve dinamik çözümler oluşturuyorum.  Toplu taşımanın karmaşık yapısını anlaşılır hale getiren, analiz ve optimizasyon süreçlerini kolaylaştıran ürünlerimiz sayesinde toplu taşımayı herkes için daha erişilebilir ve etkin bir hale getiriyoruz." Sizin şehrinizde durum nasıl? Çok farklı şehirlerden okuyucularımız olduğunu biliyoruz. Sizin şehrinizde toplu taşımada elektrikli araç dönüşümü nasıl? Başladınız mı ya da planlıyor musunuz? Maile cevap verip paylaşabilirsiniz hatta isterseniz bir sonraki sayıda sizin mesajınıza da yer verebiliriz. Şimdiden katkılarınız için çok teşekkürler! Yeni sayıda görüşmek üzere.  👋

  • COP29: Ulaşım Sektöründe Sürdürülebilir Dönüşüm ve İklim Değişikliğiyle Mücadele

    İklim değişikliği, günümüz dünyasının en büyük sorunlarından biri olarak öne çıkıyor. Bu küresel krizin çözümü için her yıl düzenlenen COP zirveleri (Conference of the Parties), ülkeler, kuruluşlar ve bireyler için önemli bir platform sunuyor. Bu yıl 29'uncusu düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı, 11-24 Kasım 2024 tarihleri arasında Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de gerçekleşiyor. Gelin, COP29’un detaylarına ve ulaşım sektöründe yaratacağı etkilerine birlikte bakalım. COP Nedir ve Neden Önemlidir? COP (Conference of the Parties), 1995 yılında Almanya’nın Berlin kentinde ilk kez düzenlenen ve iklim değişikliğiyle mücadeleyi amaçlayan bir Birleşmiş Milletler girişimidir. Her yıl farklı bir ülkede gerçekleştirilen bu konferans, dünya liderlerini, iklim bilimcileri, aktivistleri, sivil toplum kuruluşlarını, özel sektör temsilcilerini ve daha pek çok paydaşı bir araya getirir. COP zirvelerinin temel amacı, karbon salımlarını azaltarak küresel ısınmayı sanayi öncesi seviyelerin 1,5 derece üzerinde sınırlandırmaktır. COP29’un bu yılki ana teması, gelişmekte olan ülkelerin iklim değişikliğine uyum sağlamasını desteklemek için finansal kaynakların artırılması. Ulaşım ve COP29: Sürdürülebilirlik Hedefleri Ulaşım sektörü, karbon emisyonlarının en büyük kaynaklarından biri. Bu nedenle, COP29’un ulaşım gündemi oldukça geniş bir yelpazeye yayılmış durumda. Türkiye’yi temsilen konferansa katılan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, şehir içi ulaşımda çevre dostu projelerden, akıllı ulaşım sistemlerine kadar birçok konuyu ele alacaklarını açıkladı. Türkiye’nin ulaşım alanında 2035 ve 2053 hedefleri arasında şunlar yer alıyor: Elektrikli araç sayısının 4,2 milyona ulaştırılması ve yerlilik oranının %75’e çıkarılması. Demiryollarının lojistikteki payının %5’ten %22’ye yükseltilmesi. 7 bin kilometrelik yeni yüksek hızlı tren hattının inşa edilmesi. Bunların yanı sıra, şehir içi ulaşımda doğa temelli çözümler ve sürdürülebilir altyapı projeleri, COP29’da uluslararası iş birlikleri için tartışmaya açılacak. Ulaşım ve İklim Değişikliği İlişkisi COP29’da, ulaşım sektöründeki en büyük zorluklardan biri, karbon salınımını sıfıra indirmek için sürdürülebilir çözümlerin benimsenmesi. Ulaşım sektörü, küresel karbon salımlarının büyük bir kısmını oluşturan bir alan. Fosil yakıtlarla çalışan araçlar ve uçaklar, deniz taşımacılığı ve kara yollarındaki taşımacılık, atmosferdeki karbondioksit seviyelerinin artmasına doğrudan katkıda bulunuyor. Bu da iklim değişikliğini hızlandıran temel etkenlerden biri.  Ulaşımda yapılacak ve iklim değişikliğine enb büyük desteği sağlayacak konu ise şehir içi ulaşımın çevre dostu altyapılarla dönüşümüdür. Elektrikli araç altyapılarının güçlendirilmesi, doğa temelli çözümlerin devreye girmesi, akıllı ulaşım sistemlerinin kullanılması gibi konular, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir yere sahiptir. Bu dönüşüm, sadece çevreye olan etkilerimizi azaltmakla kalmaz, aynı zamanda şehirlerde daha yaşanabilir, daha yeşil bir ortam yaratır. Böylelikle şehirlerimiz hem daha sürdürülebilir hem daha verimli bir hale gelebilir.  Sonuç Olarak COP29, iklim değişikliğiyle mücadelede uluslararası iş birliklerinin güçlendiği bir platform olarak, ulaşım sektöründe büyük bir dönüşümün öncüsü olabilir. Elektrikli araçlardan, yeşil ulaşım altyapılarına kadar pek çok konu, bu yılki konferansın ana gündem maddeleri arasında yer alıyor. Türkiye, bu dönüşüme katkı sağlamak için üzerine düşeni yaparak, hem çevreye duyarlı projeleri destekliyor hem de uluslararası iş birliklerinde yer almayı sürdürüyor. Ulaşımın dijitalleşmesi ve sürdürülebilirleşmesi, COP29’un geleceğe yönelik en büyük kazanımlarından biri olacak.

  • Cermoni İklim Değişikliğine Karşı Toplu Taşıma Sistemlerinin Dirençliliğine Nasıl Fayda Sağlıyor?

    Günümüz dünyasında, iklim değişikliği yalnızca çevreyi değil, şehirlerin yaşam dinamiklerini de etkiliyor. Toplu taşıma sistemleri de bu etkilerden payını alıyor ve bu sistemlerin hem günlük operasyonlarında hem de uzun vadeli sürdürülebilirliklerinde yeni yaklaşımlar gerektiriyor. İşte bu noktada, Cermoni, veri odaklı çözümleriyle toplu taşıma sistemlerinin dirençliliğini artırmak ve iklim değişikliğine uyum sağlamak için devreye giriyor. Cermoni ile Veri Tabanlı Stratejik Planlama Cermoni'nin en güçlü yanlarından biri, toplu taşıma verilerini derinlemesine analiz ederek geleceğe yönelik planlamalarda şehir yönetimlerine yol göstermesidir. Araçların, güzergahların ve hizmet düzenlerinin tarihsel verilere dayalı olarak analiz edilmesi sayesinde, toplu taşıma sistemleri ihtiyaçlara uygun şekilde optimize edilebilir. Örneğin, yoğun talep dönemlerinde sefer sıklığının artırılmasını gerektiren durumlar ya da düşük yoğunluklu hatlarda optimizasyon ihtiyacı, Cermoni'nin detaylı veri analiz araçlarıyla belirlenebilir. Bu yaklaşım, hem maliyetlerin düşürülmesini sağlar hem de toplu taşıma hizmetinin sürdürülebilirliğine katkıda bulunur. Sürdürülebilirlik ve Uzun Vadeli Çözümler Toplu taşıma sistemlerinin çevresel etkilerinin azaltılması, yalnızca kullanılan araçların doğa dostu olmasıyla sınırlı değildir. Bu sürece, hizmetin hangi rutinlerde, ne kadar yakıt harcayarak sunulduğu, talep yoğunluğuna göre en uygun güzergah ve araç seçimlerinin nasıl yapıldığı gibi detaylar da dahildir. Cermoni'nin veri odaklı yaklaşımı, bu tür detayların optimize edilmesini mümkün kılar. Örneğin, bir güzergahta hangi saatler arasında talebin yoğun olduğu ve bu yoğunluğa uygun araçların belirlenmesi, yalnızca daha az yakıt tüketmekle kalmaz; aynı zamanda trafik akışını da iyileştirir. Daha az araç dolaşımda olur, bu da toplu taşıma dışındaki araçların trafiği azaltmasına yardımcı olur. Bunların yanında, toplu taşıma filolarının daha ekolojik hale getirilmesi de öncelikli bir hedef olmalıdır. Dizel tüketen eski araçların, daha çevreci yakıtlarla çalışan ya da elektrik motorlu araçlara dönüştürülmesi, bu dönüşüm sürecinde sürdürülebilir malzeme ve teknolojilerin kullanılması, sanayi tarafında ham madde kullanımını da düşürecektir. Cermoni, tüm bu süreçleri planlamada sunduğu veri temelli çözümlerle, şehirlerin uzun vadeli sürdürülebilirlik hedeflerine destek olur. Enerji Yönetimi ve Karbon Ayak İzinin Azaltılması Enerji verimliliği, toplu taşımayı hem daha çevre dostu hem de daha ekonomik hale getiren önemli bir unsurdur. Cermoni'nin algoritmaları, fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltmaya yönelik analizler sunar. Elektrikli araçların toplu taşıma sistemine entegrasyonu ve bunların enerji tüketiminde optimizasyon sağlanması, karbon emisyonlarını önemli ölçüde azaltır. Bunun yanı sıra, rota planlamalarında enerji tüketimini minimumda tutacak düzenlemeler de yapılabilir. Sonuç: Daha Dayanıklı ve Sürdürülebilir Bir Gelecek Cermoni, şehirlerin toplu taşıma sistemlerini iklim değişikliğine uyumlu, sürdürülebilir ve dirençli hale getiren veri odaklı çözümleriyle fark yaratıyor. Bu çözümler, şehirlerin yalnızca bugünün zorluklarına yanıt vermesini değil, aynı zamanda geleceğin ihtiyaçlarına hazır olmasını sağlıyor. Daha az kaynak kullanımı, daha fazla çevresel fayda ve daha yaşanabilir şehirler için Cermoni ile adım atmak artık çok daha kolay.

  • Dirençli Toplu Taşıma Sistemi için Uygulama Örnekleri

    Toplu taşıma sistemlerini iklim değişikliğinin etkilerine karşı daha dirençli hale getirmek, hem mevcut zorluklarla başa çıkmak hem de gelecekteki risklere hazırlıklı olmak için kritik bir önem taşıyor. Bu bağlamda, dünya genelinde bazı şehirler, yenilikçi yaklaşımlar ve etkili stratejilerle bu sürece öncülük ediyor. Bu yazımızda, iklim değişikliğine karşı dayanıklı toplu taşıma sistemleri oluşturmak için uygulanan örneklerden birkaçını paylaşacağız. Stockholm ve Västtrafik: Yenilenebilir Enerjiye Geçişle Emisyon Azaltımı İsveç’in önde gelen toplu taşıma otoritelerinden Stockholm ve Västtrafik, toplu taşıma filolarında yenilenebilir yakıt kullanımını artırarak karbon emisyonlarını %60-67 oranında azaltmayı başardı. Bu dönüşüm, hem çevresel etkileri azaltmak hem de daha sürdürülebilir bir ulaşım altyapısı oluşturmak adına önemli bir örnek teşkil ediyor. Özellikle biyoyakıtların ve elektrikli araçların kullanımının artırılması, bu şehirlerin fosil yakıtlara bağımlılığını azaltırken toplu taşıma hizmetlerini daha yeşil ve daha verimli hale getirdi. Bu dönüşümün bir diğer dikkat çekici yönü ise, toplu taşıma kullanıcıları arasında çevre bilincini artırması ve temiz enerjinin faydalarına dair farkındalık yaratması oldu. Tokyo: Resilient Tokyo Projesi ile Geleceği Şekillendirme Tokyo, iklim değişikliğinin getirdiği çok yönlü risklere karşı kapsamlı bir çözüm sunan “Resilient Tokyo”  projesini başlattı. Bu proje, 2040 yılına kadar şehri olası afetlere karşı daha dayanıklı hale getirmeyi hedefliyor ve hem altyapısal hem de teknolojik dirençlilik stratejilerini bir arada sunuyor. Altyapısal Çözümler: Deniz seviyesinin yükselmesine karşı deniz duvarlarının yüksekliğinin artırılması. Yangına dayanıklı alanların oluşturulması. Yağmur suyunu depolama kapasitesinin genişletilmesi. Teknolojik Stratejiler: Yapay zeka destekli su seviyesi tahmin sistemleri. Risk altındaki yapıları belirlemek için uydu verilerinin kullanımı. Deniz seviyesi verilerinin anlık iletimi için mobil uygulamalar. Bu stratejiler, Tokyo’nun sadece toplu taşıma sistemlerini değil, genel şehir altyapısını da daha dayanıklı hale getirmesini sağladı. Özellikle, kullanıcıları anında bilgilendiren renk kodlu mobil uygulamalar, afet durumlarında hızlı tahliye ve etkili müdahalelere olanak tanıyor. Barselona: Toplu Taşımanın Ekonomiye Katkısı Barselona’da 2021 yılında yapılan bir araştırma, toplu taşıma sistemlerine yapılan her 1 Euro’luk yatırımın, bölge ekonomisine 6,5 Euro olarak geri döndüğünü gösteriyor. Avrupa genelinde ise kentsel toplu taşıma hizmetlerinin ekonomiye yıllık katkısı 130-150 milyar Euro arasında. Barselona örneği, iklim değişikliğine dirençli bir toplu taşıma sisteminin ekonomik faydalarını gözler önüne seriyor. Şehir, yenilikçi yaklaşımlarla enerji tüketimini azaltarak hem çevresel hem de ekonomik sürdürülebilirlik sağlıyor. İstanbul: Veri Odaklı Planlama ile Dinamik Yönetim Türkiye’den bir örnek vermek gerekirse, İstanbul’da toplu taşıma sistemlerinde veri analitiği ve akıllı planlama araçlarının kullanımı yaygınlaşıyor. Bu yaklaşımlar sayesinde altyapının durumu sürekli izleniyor, talep değişiklikleri tespit ediliyor ve anlık aksiyonlar alınabiliyor. Özellikle toplu taşıma verilerinin analiz edilmesiyle ani hava değişikliklerine karşı dinamik çözümler sunulabiliyor. Örneğin, yoğun yağış durumunda rotaların yeniden düzenlenmesi ya da kullanıcıların bilgilendirilmesi gibi adımlar, sistemi daha dayanıklı hale getiriyor. Yeşil Teknolojilere Geçiş: Elektrikli ve Hibrit Araçlar Birçok şehir, düşük emisyonlu veya sıfır emisyonlu araçların kullanımını yaygınlaştırarak karbon ayak izini azaltma yolunda büyük ilerlemeler kaydediyor. Elektrikli otobüslerin kullanımı, şehirlerde hava kalitesini artırırken işletme maliyetlerini de düşürüyor. Bunun yanı sıra, güneş panelleri ve rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonu, toplu taşıma sistemlerini daha sürdürülebilir kılıyor. Sonuç Dirençli toplu taşıma sistemleri oluşturmak, yalnızca iklim değişikliğinin mevcut etkilerini hafifletmekle kalmaz, aynı zamanda şehirleri geleceğe hazırlar. Stockholm, Tokyo ve Barselona gibi şehirlerin örnekleri, farklı yaklaşımlarla bu hedefe nasıl ulaşılabileceğini göstermektedir. İklim değişikliğine karşı dirençli bir toplu taşıma altyapısı oluşturmak için kamu otoriteleri, toplu taşıma işletmecileri ve toplumun iş birliği kritik önem taşır. Bu tür dayanıklı sistemler, yalnızca çevresel değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal faydalar da sağlar. Geleceğe yön veren şehirler, bu tür yenilikçi yaklaşımlarla şekilleniyor.

  • İklim Değişikliğine Karşı Dirençli Toplu Taşıma Nasıl Olmalıdır?

    Son yıllarda iklim değişikliğinin etkilerini artık sadece duyduğumuz değil, birebir deneyimlediğimiz bir gerçeklik haline geldi. Aşırı sıcaklıklar, ani yağışlar, fırtınalar ve diğer olağanüstü hava olayları şehir yaşamını her yönüyle etkiliyor. Ancak bu etkilerden en çok etkilenen alanlardan biri de toplu taşıma sistemleri. İklim değişikliğine karşı dirençli bir toplu taşıma sistemi oluşturmak, sadece bugünün değil, geleceğin şehirlerini ve toplumlarını korumak adına büyük bir önem taşıyor. Neden İklim Değişikliğine Dayanıklı Toplu Taşıma? İklim değişikliği, toplu taşıma sistemlerini çok yönlü bir şekilde etkiliyor. Fiziksel altyapının zarar görmesi, operasyonel aksamalar ve ekonomik kayıplar bunlardan sadece birkaçı. Örneğin, yoğun yağışlar nedeniyle raylı sistemlerin çalışamaz hale gelmesi veya aşırı sıcakların asfaltı eritirken otobüs seferlerini aksatması sıkça karşılaşılan durumlar arasında. Ancak bu etkilerin ötesinde, toplu taşıma sistemlerinin iklim değişikliğine dirençli hale getirilmesi, toplumların ekonomik sürdürülebilirliğini ve çevresel dengeyi sağlamada önemli bir role sahip. Dirençli bir sistem, beklenmeyen hava koşullarına karşı hazırlıklı olmayı, çevre dostu uygulamaları teşvik etmeyi ve toplu taşımayı herkes için güvenilir, erişilebilir bir seçenek haline getirmeyi amaçlar. İklim Dirençliliği için Temel Stratejiler Güçlü ve Esnek Altyapı İnşası Altyapı, toplu taşımanın omurgasını oluşturur. Ancak bu altyapının iklim değişikliğinin getirdiği zorluklara dayanıklı olması şarttır. Örneğin: Yüksek kaliteli, dayanıklı malzemeler kullanarak köprüler ve raylı sistemler inşa edilmesi. Ani yağışlarla oluşabilecek su baskınlarına karşı yağmur suyu depolama sistemlerinin geliştirilmesi. Kıyı şehirlerinde deniz seviyesinin yükselmesine karşı deniz duvarlarının güçlendirilmesi. Akıllı Teknolojilerin Kullanım Toplu taşıma sistemlerini daha dayanıklı hale getirmenin bir diğer yolu, akıllı teknolojiler ve veri odaklı çözümlerden yararlanmaktır. Toplu taşıma verileri kullanılarak altyapının sürekli izlenmesi ve risklerin önceden tespit edilmesi. Hava koşullarına göre rotaların veya sefer sıklıklarının anında değiştirilebilmesi. Yapay zeka tabanlı tahmin sistemleri sayesinde aşırı hava olaylarına hızlı müdahale imkânı. Enerji Verimliliği ve Yeşil Enerji Kullanımı Enerji yönetimi, iklim değişikliğine dirençli bir toplu taşıma sistemi oluşturmanın kritik noktalarından biridir. Elektrikli ve sıfır emisyonlu araçların toplu taşıma filolarına dahil edilmesi. Güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının toplu taşıma altyapısına entegre edilmesi. Akıllı enerji yönetim sistemleriyle enerji tüketiminin optimize edilmesi. Kapsayıcı ve İşbirlikçi Planlama Dirençli bir sistem sadece teknik çözümlerle değil, toplumsal dayanışmayla da mümkün olur. Toplumun tüm kesimlerinin ihtiyaçlarını dikkate alan kapsayıcı planlama süreçleri. Kamu kurumları, özel sektör ve sivil toplum arasında güçlü işbirlikleri. Kriz anlarında toplu taşımanın sürekliliğini sağlayacak acil durum planlarının hazırlanması. Örnek Şehirler ve Başarı Hikayeleri Dirençli toplu taşıma konusunda dünya genelinde birçok şehir ilham verici adımlar attı. Örneğin, Stockholm ve Västtrafik , toplu taşıma filolarında yenilenebilir yakıt kullanarak karbon emisyonlarını %60-67 oranında azalttı. Tokyo ise “Resilient Tokyo” projesi kapsamında, hem altyapısal hem de teknolojik dirençlilik stratejileri geliştirerek sakinlerine güvenli bir gelecek vaat ediyor. Bu projelerden alınacak dersler, diğer şehirler için yol gösterici olabilir. Özellikle Türkiye gibi farklı iklim koşullarına sahip ülkelerde, bu stratejilerin yerel ihtiyaçlara göre uyarlanması oldukça önemli. Cermoni’nin Katkısı Cermoni olarak, toplu taşıma verilerinin analizini ve enerji yönetim çözümlerini bir araya getirerek şehirlerin bu zorlu süreçlere karşı hazırlıklı olmasını destekliyoruz. Veriye dayalı planlama sayesinde, toplu taşıma ağlarının hava koşullarına uyum sağlamasına yardımcı oluyor, enerji verimliliği ile karbon ayak izini azaltıyoruz. Elektrikli araç entegrasyonu gibi çözümlerimizle daha çevreci ve ekonomik toplu taşıma sistemleri oluşturuyoruz. Sonuç İklim değişikliği ile mücadele, herkesin ortak sorumluluğu. Ancak toplu taşıma sistemleri, hem bireyler hem de şehirler için bu mücadelenin en güçlü araçlarından biri. Daha dirençli, sürdürülebilir ve kapsayıcı toplu taşıma sistemleri kurarak, sadece bugünü değil, geleceği de güvence altına alabiliriz. Cermoni olarak bu sürecin bir parçası olmaktan gurur duyuyor ve birlikte daha dayanıklı bir gelecek inşa etmeyi hedefliyoruz. Düşüncelerinizi bizimle paylaşmayı unutmayın! 😊

bottom of page