İklim değişikliği, günümüz dünyasının en büyük sorunlarından biri olarak öne çıkıyor. Bu küresel krizin çözümü için her yıl düzenlenen COP zirveleri (Conference of the Parties), ülkeler, kuruluşlar ve bireyler için önemli bir platform sunuyor. Bu yıl 29'uncusu düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı, 11-24 Kasım 2024 tarihleri arasında Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de gerçekleşiyor. Gelin, COP29’un detaylarına ve ulaşım sektöründe yaratacağı etkilerine birlikte bakalım.
COP Nedir ve Neden Önemlidir?
COP (Conference of the Parties), 1995 yılında Almanya’nın Berlin kentinde ilk kez düzenlenen ve iklim değişikliğiyle mücadeleyi amaçlayan bir Birleşmiş Milletler girişimidir. Her yıl farklı bir ülkede gerçekleştirilen bu konferans, dünya liderlerini, iklim bilimcileri, aktivistleri, sivil toplum kuruluşlarını, özel sektör temsilcilerini ve daha pek çok paydaşı bir araya getirir.
COP zirvelerinin temel amacı, karbon salımlarını azaltarak küresel ısınmayı sanayi öncesi seviyelerin 1,5 derece üzerinde sınırlandırmaktır. COP29’un bu yılki ana teması, gelişmekte olan ülkelerin iklim değişikliğine uyum sağlamasını desteklemek için finansal kaynakların artırılması.
Ulaşım ve COP29: Sürdürülebilirlik Hedefleri
Ulaşım sektörü, karbon emisyonlarının en büyük kaynaklarından biri. Bu nedenle, COP29’un ulaşım gündemi oldukça geniş bir yelpazeye yayılmış durumda. Türkiye’yi temsilen konferansa katılan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, şehir içi ulaşımda çevre dostu projelerden, akıllı ulaşım sistemlerine kadar birçok konuyu ele alacaklarını açıkladı.
Türkiye’nin ulaşım alanında 2035 ve 2053 hedefleri arasında şunlar yer alıyor:
Elektrikli araç sayısının 4,2 milyona ulaştırılması ve yerlilik oranının %75’e çıkarılması.
Demiryollarının lojistikteki payının %5’ten %22’ye yükseltilmesi.
7 bin kilometrelik yeni yüksek hızlı tren hattının inşa edilmesi.
Bunların yanı sıra, şehir içi ulaşımda doğa temelli çözümler ve sürdürülebilir altyapı projeleri, COP29’da uluslararası iş birlikleri için tartışmaya açılacak.
Ulaşım ve İklim Değişikliği İlişkisi
COP29’da, ulaşım sektöründeki en büyük zorluklardan biri, karbon salınımını sıfıra indirmek için sürdürülebilir çözümlerin benimsenmesi. Ulaşım sektörü, küresel karbon salımlarının büyük bir kısmını oluşturan bir alan. Fosil yakıtlarla çalışan araçlar ve uçaklar, deniz taşımacılığı ve kara yollarındaki taşımacılık, atmosferdeki karbondioksit seviyelerinin artmasına doğrudan katkıda bulunuyor. Bu da iklim değişikliğini hızlandıran temel etkenlerden biri.
Ulaşımda yapılacak ve iklim değişikliğine enb büyük desteği sağlayacak konu ise şehir içi ulaşımın çevre dostu altyapılarla dönüşümüdür. Elektrikli araç altyapılarının güçlendirilmesi, doğa temelli çözümlerin devreye girmesi, akıllı ulaşım sistemlerinin kullanılması gibi konular, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir yere sahiptir. Bu dönüşüm, sadece çevreye olan etkilerimizi azaltmakla kalmaz, aynı zamanda şehirlerde daha yaşanabilir, daha yeşil bir ortam yaratır. Böylelikle şehirlerimiz hem daha sürdürülebilir hem daha verimli bir hale gelebilir.
Sonuç Olarak
COP29, iklim değişikliğiyle mücadelede uluslararası iş birliklerinin güçlendiği bir platform olarak, ulaşım sektöründe büyük bir dönüşümün öncüsü olabilir. Elektrikli araçlardan, yeşil ulaşım altyapılarına kadar pek çok konu, bu yılki konferansın ana gündem maddeleri arasında yer alıyor. Türkiye, bu dönüşüme katkı sağlamak için üzerine düşeni yaparak, hem çevreye duyarlı projeleri destekliyor hem de uluslararası iş birliklerinde yer almayı sürdürüyor. Ulaşımın dijitalleşmesi ve sürdürülebilirleşmesi, COP29’un geleceğe yönelik en büyük kazanımlarından biri olacak.
Comments